Malatya Valiliği, Malatya Turgut Özal Üniversitesi ve Fırat Kalkınma Ajansı işbirliği ve katkıları ile düzenlenen 5. Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansının açılışı yapıldı.
Anemon Otel’de gerçekleşen açılış törenine Vali Aydın Baruş, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili selim Pilten, Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü Kalkınma Ve Yapısal Uyum Daire Başkanı Dr. Fatih Gökyurt, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, kamu kurum ve kuruluş yöneticileri, STK temsilcileri, akademisyenler ve konferansa bildiri sunumu yapan yaklaşık 200 bilim adamı katıldı.
-“8 İLÇE MYO’SU İLE MODEL BİR ÜNİVERSETİYİZ”
Açılışta konuşan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “8 ayrı ilçesinde meslek yüksekokulu bulunan bir üniversite olarak bu durum için bir modeliz. Evet, ilçelerde imkansızlıklar var, öğrenciler istedikleri sosyal hayatı, kültürel hayatı belki de yaşayamıyor ama her yönüyle kalkınmış bir Türkiye için bu modeli yaşatmak durumundayız. Fabrikaları bir bölgeye, büyük yatırımları bir başka coğrafi bölgeye, üniversitelerin de tüm birimlerini il merkezlerine taşıma stratejisinden kurtulmalıyız. Bölgelerimizi boşaltırsak, ilçelerimize yatırımları götürmezsek sürdürülebilir ve adil bir kalkınmayı nasıl sağlayacağız? Bakınız; 8 ayrı ilçede 8 ayrı meslek yüksekokulunun bulunmasının en büyük sıkıntısını yakından yaşayan bir üniversite rektörü olarak söylüyorum; kalkınmayı yerelden başlatacaksak, ilçelerimizin eğitim altyapısını ihmal edemeyiz. Yine bir rektör olarak söylüyorum; üniversiteler tatil merkezleri, turizm gezi merkezleri değildir, eğitim alt yapısı hazır olan ülkenin her bölgesinde gençler gidip eğitimini alabilmeli. Üniversitelere ilçelerde gelişimin ve değişimin lokomotifi olmalı. Malatya’nın ikinci devlet üniversitesi olan Malatya Turgut Özal Üniversitesi, mevcut hizmet verdiği Battalgazi’deki Tarım kampüsü ile Yeşilyurt’taki Beylerderesi olmak üzere 2 büyük kampüsü bulunuyor. Yeşilyurt Beylerderesi kampüsümüzde yeni fakülte çalışmalarımız başladı. İl merkezinin bir bölgesinde kampüs içinde kalmış bir üniversite modelinden şehir merkezinde 2, ilçelerde de 8 olmak üzere 10 ayrı noktaya dağılmış bir şehir üniversitesiyiz.
Üniversitemiz yaklaşık 5 bin öğrencisi ve 140 akademisyen kadrosu ile eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürüyor.
-“ PROBİYOTİK KATKILI KAYISI EKSTRESİ’NİN ÜRETİM İZNİ ALDIK”
“Malatya Turgut Özal Üniversitesi, yükseköğretimde ülkemizin istikbali ve istikrarı için bilim üretmeyi görev edinmiştir” ifadesini kaydeden Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Acı kayısı çekirdeğinin kanseri önleyici ve tedavi edici etkileri ne yönelik araştırmam üzerine Tarım ve Orman Bakanlığından Probiyotik Katkılı Kayısı Ekstresi’nin üretim izni aldık. Uluslararası patenti de bana ait olan bu ürünümüzü Malatya’da, kendi üniversitemizin bünyesinde üreteceğiz. Hem çiftçimizin acı kayısı çekirdeğinin değerlenmesine katkı sunacağız, hem de geliri üniversitemiz öğrencilerine burs olarak verilecek. Yine; Malatya’da sağlık alanında önemli bir çalışma yürütüyoruz üniversite olarak. Ülkemizin ve coğrafyamızın Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp konusunda hem eğitim, hem bilimsel araştırma ve hem de uygulama merkezi olma hedefini ortaya koyduk. Kayısının sağlık yönü için Kayısı ve Ürün Geliştirme Uygulama Araştırma Merkezi, Hippoterapi için Atçılık ve Atlı Sporları Uygulama ve Araştırma Merkezi, arı ürünlerinin apiterapi uygulamalarında kullanılması ve araştırmaları için Arı ve Arı Ürünleri Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezini ve bilimsel ve teknik alt yapı için Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezimizin kuruluşlarının tamamladık.” Diye konuştu.
-“GÜNÜMÜZDE ÖNCELİKLİ İHTİYAÇ BİLGİ VE BİLGİ SERMEYESİDİR”
Rektör Prof. Dr. Karabulut şöyle devam etti; “Sürdürülebilir kalkınma da toplumun ekonomik, kültürel, sosyal ve teknolojik alanlarda yaşam kalitesini yükseltmek için günümüzde öncelikli ihtiyaç bilgi ve bilgi sermeyesidir. Dünyada toplumsal, ekonomik ve teknoloji alanlarında yaşanan değişimler ve gelişimler bilgi ekonomisini sürdürülebilir kalkınmada önemli bir oyuncu yapmıştır. Bilgi ekonomisi ve bilgi teknolojisi ekonomik kalkınma için artık bir araç olmuştur. Eğer bilgi ve iletişim teknolojilerini üretebiliyorsanız ve en önemlisi de ürettiğiniz bilgi ve iletişim teknolojilerini kabullendirebiliyorsanız bölgesel ve küresel bir rekabette varsınız demektir. İstikrarlı büyüme, nitelikli istihdam ve üretimde verimlilik bilgi ve iletişim teknolojilerini sürdürülebilir kalkınmanın ana temeli yapmalıyız. Yetişmiş insan gücü, yetişmiş kalifiye insan gücümüz bundan dolayı çok önemli. Bakınız; bilgi teknolojileri bugün dünyada stratejik bir güç olarak kullanılıyor. Çok kısa bir süre önce Amerika ile Çin’i karşı karşıya getiren cep telefonu markaları yada modelleri değildi. Amerika ve Çin’i karşı karşıya getiren Telekomünikasyon pazarı da değildi. O iki ülke bilgi teknolojileri ve bilgi ekonomileri için karşı karşıya geldiler. Olay, Çin’de ve Amerika’da cep telefonu üretimi yapan iki ayrı şirketin sorunu değil, iki ülkenin bilgi teknolojisindeki stratejik hedeflerinin güç kavgasına dönüşmesiydi. Sürdürülebilir kalkınmaya bu pencereden de bakmaktan da yarar var. Şu konuya da değinmek istiyorum; ekonomik büyüme sağlanırken, toplumun sosyal ve kültürel kalkınması göz ardı edilmemeli. Ekonomik büyüme; yaşam kalitesini artırırken, insanı ahlaki ve kültürel yönlerden yoksun bırakmamalı. O nedenle ekonomik kalkınma, sosyal ve kültürel kalkınma ile paralel gerçekleşmeli. Kalkınmada en önemli unsur insan gücüdür. İnsan gücünün yetiştirilmesinde en büyük etken ve lokomotif ise üniversitelerimize düşmektedir. Bundan dolayı; üniversitelerimiz, toplumumuza yaşam boyu öğrenme kültürünü her alanda tüm bireyleri kapsamayacak şekilde ana hedef olarak belirlemelidir.”
-“BEN BU İŞİ YAPACAĞIM” DİYEN BİR GENÇLİK ÜLKEMİZİN İSTİKBALİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Üniversitelerimiz; öğrencileri bilgi ile donatırken, tecrübe sahibi yapmalı ve dünya ile yarışta olduğunun farkında olabilmeli. ‘Ben yarın ne iş yapacağımı’ sorusuna cevap verebilen bir gençlik istiyoruz. Mezun olduklarında “Ben bu işi yapacağım” diyen bir gençlik ülkemizin istikbali için çok önemli. Bu iki soru cevapsız kaldığı takdirde sürdürülebilir kalkınmayı değil sağlamak başlatmak bile imkansızdır. Bu nedenle, “Ben fakülteyi yada meslek yüksekokulunu bitirdiğimde ne iş yapacağım” sorusunun cevabını öğrenci bilmelidir. O sorunun olumlu yönden cevabı olabilmelidir. Şu noktada çok önemli; sürdürülebilir kalkınma için gençliğimiz geleceğini planlarken vatan ve bayrak sevgisini de mutlaka bilmelidir. Çünkü kalbi vatanı ve milleti için atmayan bir nesil ülkesinin geleceği için üretemez. Ülkemizin ve milletimizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinin gerçekleşmesi, donanımlı, geçmişini bilen, bugününe hakim olan ve geleceği ise planlayabilen bir gençlik ile mümkündür.” İfadelerini kaydetti.